14 Nisan 2015 Salı

SEÇİMLER- ADAYLAR VE MUSTAFAKEMALPAŞA KULİSLERİ-2

Dünkü yazımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Ön seçim, o bölgede siyasi partinin üyelerinin tümünün veya üyeler tarafından seçilmiş delegelerin yargı gözetiminde oy kullanarak milletvekili adaylarını ve sıralamasını belirlediği yöntemdir.


1980 askeri darbesi öncesi siyasi partilerimiz milletvekili adaylarını genellikle ön seçim yolu ile belirlerdi. 1982 Anayasası ve siyasi partiler kanunu ile merkez yoklaması yaygınlaştı. Ön seçim bir “hak” olmaktan çıkıp “lütuf” haline geldi. Bu nedenle Bursa'da ve bir çok ilde önseçim yapma kararı alan CHP yi kutlamak gerekir.


Ön seçim demokrasiye en uygun yöntem olmakla birlikte bir çok sorunu da içinde taşır. 
 
Birincisi sağlıklı, tutarlı ve güncel bir üye yapısı olmayan partilerde “adaletsiz” bir ortam oluşabilir. Partiyle ilgisi olmayan, sadece bir takım “amaçlar” için üye yapılmış kişilerin vereceği oylarla o parti için ne kadar “doğru” ve “düzgün” sonuç alınabilir. Daha da açarsak, bir köyde veya bölgede partinin 50 üyesi var. Ama son seçimde alınan oy 12. Partiye şu veya bu nedenle oy vermeyen 38 üyenin katkısı ne kadar sağlıklı olur? 
 
İkinci olarak maddi gücü olmayan veya sınırlı olan aday adayları yarışta dezavantajlı durumda kalmaktadır. Günümüzde siyaset maalesef pahalı bir uğraş haline gelmiştir. Oy kullanacak kişilere ulaşmak için bayağı bir paraya ihtiyaç duyulmaktadırlar. Anketler, telefonlar, broşürler, televizyon ve gazete röportajları, ilçe örgütleri gezileri, ilçe örgütlerine “gönül alma bağışları” bu işin görünen harcamalarıdır. Bu harcamaları karşılayamacak durumda olan kişiler ne kadar bilgili ve yararlı olursa olsunlar, kazanma şansları diğerlerine göre daha azdır.


Üçüncü olarak ta, aday adaylarının bu süreç içerisinde yorulmaları ve asıl seçim sürecinde “pillerinin bitmiş” olmasıdır. Kolay değil 30 hatta daha fazla gün boyunca yorucu ve yıpratıcı bir yarışa giriyorsunuz. Sonuçta listeye girdiğinizde bir maç daha çıkaracak mecaliniz kalmayabiliyor. Mecaliniz olsa bile mücadele veriminiz düşüyor.
Evet bunlar benim görebildiğim sorunlar. Ama hepsi ders çıkarılıp bir takım düzenlemelerle giderilebilecek ölçüde. Önümüzdeki yıllarda bu sorunların giderilebileceği umudunu taşıyorum.

Gelelim olumlu yanlarına.

Partiye hareket ve heyecan gelir. Şimdiye kadar düşünceleri pek fazla önemsenmeyen, dikkate alınmayan partinin gerçek emekçileri, üyeleri kendilerini ifade etme şansı bulur.

Üyeler partinin başarı veya başarısızlığının sorumluluğunu direkt üzerlerine alırlar. Yaptıkları listenin halk nezdinde ki sonuçlarını birebir görürler. 
 
Milletvekilleri tabanla ve halkla ilişkilerin, onlarla sıcak bağlar kurmalarının önemini kavrar. Bu yüzden üyelerin talepleri, düşünceleri ve önerileri daha fazla dikkate alınır.
Parti üyeleri ve örgütler birbirlerini daha iyi tanırlar. Kimlerle, hangi yola nereye kadar çıkılacağı konusunda fikir sahibi olurlar. Bu çalışmalar sırasında bir nevi genel seçim antremanı da yapmış olurlar. Tecrübe kazanırlar.

Bu şartlar altında genel seçimlere gidilirken ilçemizden de değişik partilerde aday adayı olan hemşehrilerimiz var.

Bildiğimiz kadarıyla AKP de; eski milletvekili Ali KOYUNCU, bunun dışında kamuoyunda pek konuşulmayan ama aday adayı olmuş eski milletvekili Ali Osman SALİ, Emniyetçi M.Şevki MEŞE ile benim isimlerini ilk defa duyduğum Ömer Faruk ÇENK ve Janserey Peker ÖZENS var.
Direkt Mustafakemalpaşa'lı olmayan ama Karacabey ve Mustafakemalpaşa'nın “ortak adayı” diye lanse edilen şu anki milletvekili Önder MATLI ile, 2014 yerel seçimlerinde Nilüfer belediye Başkan Adayı olan Dr. Mustafa ESGİN var. 
 
CHP 'de ise eski ilçe başkanı Avukat Gürkan ESEN ile Gençlik kollarından Özkan KAYAOĞLU aday adayı olarak ön seçime giriyorlar.

MHP de ise gelen son dakika bilgisi ile ilçemiz Ziraat Bankasından emekli Osman YAVUZ'un aday adaylığı başvurusu yaptığını öğrendim.

Yazımıza yarın “Kulis Bilgileri” ile devam edeceğiz.

25 Mart 2015 Çarşamba

TOPLAM OKUNMA SAYIMIZ

ONLİNE ZİYARETÇİ