Dün başkası yapınca eleştirdiğin bir şeyi, bugün kendin yapıyorsan senin ne dürüstlüğün, ne demokratlığın, ne adaletin söz konusu olur.
Toplumumuz bu tip insanlar için güzel bir deyim söyler “Kendine Müslüman”.
Her gün “Milli İrade” , “Halkın seçimi” nutukları atarken, Üniversitelerdeki rektör seçimlerinde en çok oyu alan kişileri rektör yapmayıp, daha az oy alanları atarsan söylediklerinine nasıl inanacağız?
Cumhuriyet döneminde “camileri ahır yaptılar, yıktılar” deyip o insanları kafirlikle suçlayıp; Yemen de Cuma Namazında camiyi içinde namaz kılan cemaatle birlikte havaya uçurup 137 kişinin ölümüne , 345 kişinin yaralanmasına neden olanları hala “Müslüman” sayıyorsanız biz sizin neyinize inanacağız?
Mısırda darbeye karşı demokratik muhalefet hakkını kullanırken öldürülen “Rabia”' ya yas tutarken, ülkemizde ki demokratik muhalefet hakkını kullanan kadınlar için “ ne işi var onun orda” deyip, öldürülenler için “ölmüştür, geçmiştir” diyorsan vicdanına nasıl güveneceğiz?
Başka bir siyasi partinin lideri için “çarkçı başı” diyerek alay ederken, dün söylediğinin tersini bugün söylemeyeceksin.
Örnekler burada:
https://www.youtube.com/watch?v=4L-hQKsgzOA
https://www.youtube.com/watch?v=RJ55nMQbGHg
https://www.youtube.com/watch?v=FcKYFrShY58
https://www.youtube.com/watch?v=v5Uig-IZcCY
Daha önce “kandırıldıklarını” söyleyenler için, “onların aklı baliğ değil mi?” diyeceksin, bütün uyarılara rağmen “ben bu davaların savcısıyım” dediğin “egenekon, balyoz” gibi kumpaslar için “kandırıldığını, aldatıldığını” söyleyeceksin. Sonra da “dünya lideri”, “dik duruş” , “sağlam irade” dedirteceksin.
Bir sözümüz de bugün AKP sayesinde “barış güvercini” kılığına giren “Apo” 'ya. Son Nevruz mesajında ISID için “Barbarlığın bile anlamını zorlayan bu örgüt, kadın çocuk demeden, Kürtler, Türkmenler, Araplar, Ezidiler, ve Asuri-Süryaniler başta olmak üzere bütün bölge halklarına ve inançlarına dönük vahşice katliamlar sergiledi. “ diyeceksin. Çok doğru bir söz ama ben ve benim yaşımdakiler PKK teröristlerinin kadın, çoluk, çocuk demeden yaptığı katliamları unutmadı.
Bir de rahmetli Ecevit'ten örnek vermek istiyorum. Ecevit Başbakan olmadan önce devlet memurları genelde iktidardaki partinin tercihine göre seçilir , devlete doldurulurdu. Ecevit geldiğinde bunu kaldırdı ve yurt çapında merkezi sınavla alınması kanunu getirdi. İsteseydi Ecevit'te partililerini Devlet Kadrolarına doldururdu. Ama o bunu yapmadı. Parti içinden gelen itirazlara ise şöyle cevap vermişti “Bizim mücadelemiz , onlar haksızlık yaptı, şimdi sıra bizde. Biz haksızlık yapacalım mücadelesi değil. Hiç kimse hiç kimseye haksızlık yapmasın mücadelesidir. Devlete yetenekli, bilgili memur alınsın. Kimseye özel torpil ve iltimas yapılmasın”
Eceviti seversiniz , sevmezsiniz. Başka konularda hata yapmıştır veya yapmamıştı ama bu konuda çok önemli bir karara vermiştir. Bugün o karar maalesef sulandırılmıştır, İnsanlar memur olabilmek için kendi bilgi ve yeteneklerine güvenmek yerine “partili dayı” lara muhtaç hale getirilmiştir.